3 Kasım 2010 Çarşamba

BUNDA GÜLÜNECEK NE VAR?


17 Ekim gecesi Habertürk TV kanalında Ali Poyrazoğlu’nun sunduğu “Gölgede Muhabbet” adlı eğlence programın içinde, “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisindeki tecavüz sahnesi parodi olarak sahnelendi. Saha, takım, gol, kale, skor gibi futbol kavramları, bir tecavüz olayını betimlemek için kullanıldı. Gülmemiz beklenen bu skece biz gülemedik; gülmek bir yana adeta kanımız dondu. Çünkü eğlence adına yapılan şey apaçık tecavüzü normalleştiren ve bu anlamda meşrulaştıran bir gösteriydi. Skeci yapanlar, TV programı içinde yer verenler, alkışlayanlar ve gülenler, tecavüzü, yani en yok edici haliyle cinsel şiddeti, futbol stadyumlarında kanıksanmış olan bir çeşit erkek taşkınlığına eşitlemiş oldular.
Peki ne istiyorlar? Bir kısmı ölümle, geri kalanı ise fiziki ve/veya ruhi ağır yaralanmalarla sonuçlanan bu yaygın şiddeti, “biz erkeklerin doğası böyledir işte, napalım” diyerek hoş görmemizi mi bekliyorlar? Eğer tecavüz etmek kaçınılmazsa bari eğlenelim, gülelim mi istiyorlar?
Hayır kabul etmiyoruz; hoş görmüyoruz, gülmüyoruz, gülemiyoruz. Bunda gülünecek ne var?
Keşke bütün mesele bu pespayelikten ibaret olsa… Her gün, her saat, her dakika toplumun istisnasız her katmanında ve coğrafyanın istisnasız her noktasında, erkekler taciz ve tecavüz ediyor. Yanısıra, kesintisiz şekilde çalışan erkekegemen bir çark, medyasından mahkemesine, stüdyosundan stadyumuna, okulundan ailesine, erkek tahakkümünü ve eril şiddeti sürekli kollayıp, mazur gösteriyor ve yeniden üretiyor.
Biz bu erkekegemen çarkın bir parçası olmak istemiyoruz. Eğer erkeklik, eşitsizliği savunmak, hükmetmek, ezmek, şiddet uygulamak ve yoketmekse, biz erkeklikten istifa ediyoruz ve tıpkı Pippa Bacca, tecavüz edilerek öldürüldüğünde yaptığımız gibi, herkese ilan ediyoruz: Biz Erkek Değiliz.
Biz Erkek Değiliz İnisiyatifi – BEDİ

Hiç yorum yok: